MALTA’DA NE YENİR NE İÇİLİR?

Malta’ya yerleşmiş bir İspanyol kimsesi Malta mutfağını çok başarılı buluduğunu belirtti. Şimdi genel İspanyol mutfağı nasıldır – bence fena değildir – bunun Malta üzerinden yorumu nasıl olmuştur değerlendirmelerine çok girmeyeceğim çünkü mutfak konusu bir haftalık ziyaretle çözülecek bir mevzu değil bence.

Malta İtalya’nın dibi, pizza – makarna açısından sizi üzmez. Bir de kendilerine özgü bir makarna lokantaları – yeme şekli geliştirmişler. Makarna konusu beni çok açmadığı için bu konu üzerine yoğunlaşamadım. Ama Valetta’da St. John’s Co-Cathedral’in arkasındaki sokak üzerinde bu çeşit yemek sunan ve yiyenleri memnun bırakan lokantalar mevcut.

Ben çok pizzacı da değilim yani bu konuda da çok yardımcı olamayacağım. Bunları yazarken biz bir hafta boyunca Malta’da ne yedik yahu diye de düşünmedim değil 😃 – Aha hatırladım, bolca happy hour ve yanında atıştırmalık cheers!

Hem yerel bir şeyler yiyim hem de 3-5 kuruşa doyayım derseniz bol glutenli, yağlı, çıtır ve 0.70 cent civarı tavuklu, peynirli, bezelyeli - etli, şarküterili seçenekleriyle pastizzi’ler size bekler. Pastizzi biraz boyoz biraz talaş böreğine (çocukken aşırı severdim) benzeyen bir hamur işi. Etrafta bol satılıyor. Genelde 1 eur’nun altında işlem görüyor. Kalori – gluten kaygınız yoksa midenizin aldığı kadar götürebilirsiniz.

Pastizzimin yanında illa yerel bir şey içeyim derseniz alkollü ve alkolsüz seçenekleriyle tuzlu bir içecek olan Kinnie size sunulan seçenek. En milli ve yerlisi bu. Şimdi anglo-sakson halkı tuzlu içecek kavramına biraz uzak. Onun için bizim ayran – turşu suyu sevgimizi fazlasıyla sorguluyorlar. Fakat bu sorgulamayı bize özel tutmayıp Kinnie’yi de kümeye dahil etmişler. Eğer illa denemek isterseni 5-6 kişi 250 ml bir kinnie’ye ortak girin, sonrasında da ağzınızda kalan tadı gidermek için üzerine bi kola filan için derler. Biz nedense bu uyarıyı çok ciddiye alıp kinnie’yi toptan es geçtik. Tabi bu kararda bizim etrafta bolca olan happy hour’ları değerlendirme hevesimizin biraz etkisi olmuş olabilir.

O kadar da yerli ve milli olmasına gerek yok, sade yerli olması yeter derseniz Cisk yerel biramız – yazıldığı gibi C harfi ile okunuyor. Bence güzel bir bira. Yanında da yine Unesco bu sefer maddi olmayan kültürel mirasımız olan ftira yiyoruz. Ftira özel Malta ekmeğine yapılmış bir takım salatalık malzeme bazen de yapan yerin tercihine göre fasulye de içeren ton balıklı bir sandviç. Tadı güzel biz iki kere yedik. Bir sandviç iki kişiyi rahat doyuruyor. Genelde bir sandviç 5-6 eur seviyesinden işlem görüyor. Yani ekonomik bir miras.

Onun dışında aslen Sicilya’lı olup da Malta halkı tarafından da benimsenmiş olan kızarmış pirinç, peynir ve ıspanaklı bir topcuk olan arancina da denedik. Bence çok şart değil, ama değişik bir şey isterseniz 4 eur’nuzu ayırabilirsiniz.

Malta adada hiç balık yok mu kardeşim derseniz, var olmaz mı? Marsaxlokk (Marsaşlok diye okunuyor) bir balıkçı kasabamız, burada Pazar günleri balık pazarı kuruluyormuş, taze balıklar uygun fiyatlara satılıyormuş. Etrafta balık restoranı da bol ama bizim gittiğimiz dönemde 300-400 gr’lık bir balık 25 eur’dan işlem gördüğü için bize çok ekonomik gelmedi. Onun yerine deniz mahsüllü spaghetti deneyelim dedik, kanımca çok başarılı bir mekan seçmemişiz, mahsül boldu ama lezzet çok harika değildi.

Yine çay yanında içeceğinizi şenlendirmelik kuru pasta – kurabiye tarzı local bir şeyler ararsanız o da var. Ama bence bu tip hamur işlerinin tatları her yerde aşağı yukarı aynı. Sadece yerel olma sevdanızı törpüler.

Ben buraları genel bilgilerle donattım yani restoran vs çok önermiyorum. Aslında deneyip de çok memnun kaldığımız yerler vardı, belki yazıyı yayınlarken onları da eklemeyi uygun görürüm ama görmezsem Valetta’daki Caffe Cordina 1837’den beri hizmet veren size nostaljik bir baylan pastanesi havası yaşatan hem de fiyatları makul olan yerli yabancı herkesin gönlünü kazanmış işletmemiz. Biz öyle mi denk geldik bilmiyorum ama bize bakan garson bey amca da ayrı sevimli bir kimse idi.

Okumaya gelen genç fakat ekonomik imkanları kısıtlı kitlenin çok olmasından mıdır artık bilemiyorum ama Valetta ve Sliema bölgesinde (bizim mahallede de vardı aslında) bazen 3-4 saat boyunca bazen neredeyse tüm gün happy hour sunan bir çok işletme var. Sunulan içerik ne derseniz aperol spritz, mojito vs tarzı bir takım kokteyller. Siz bir tane sipariş veriyorsunuz, garson aynısından iki tane getiriyor. Bu rutini takip etmezseniz etmenizin sizin için hayırlı olacağı size hatırlatılıyor 😊 

** Buraların tavşan eti meşhurmuş. Bu konu hiç ilgimi çekmiyor. Onun için nerede yenir güzel midir  sorusuna cevap burada yok – sanırım bunu bir Pazarlama hilesi olarak en sona koyacağım ama bu yazıda ilk yazdığım cümlenin bu olduğunu siz bilin 😉