Son Gala - İtalya Gezi Rehberi

İtalya'ya gelip de iluminatiye selam durmadan da olmaz tabi. Biz de bu görevi yine bir palazzo ile kombinleyip Barberini'ye gittik. Palazzo'muz en azından genel-kaba inşaat Bernini, merdivenleri de ayrı bir meşhur. İçinde Caravaggio'nun & Rafaello'nun tabloları var ... yine bir hımmm anı > ve de transandental san'at yorumları; tablolar güzel ama :)

Bir de minyonlarımıza minyonlar katacak bir aydınlanma anı 4 Kasım 1950'de insan hakları mahkemesi burada Avrupa insan hakları konvensiyonu tarafından oluşturulmuş. Her vergi ödeyen Türk proletaryasının fazlasıyla kalkındırdığı bir kurum!!

Burası da genel intiba iyiki ikinci Roma ziyaretinde gelmişiz.

Hazır Roma'ya gelmişken tabi biz bir sürü kilise de gezdik, eski hamamdan çevrilmişinden, tapınaklara kurulmuşundan topraktan girilmişine. Ben kilise cami gezmeyi seviyorum şahsen.

Bizim ilk seyahatimizde gittiğimiz Capitoline Müzesi Michelangelo tarafından tasarlanmış Capitoline Tepesine kurulmuş (Amerikan pastasının yanı). Heykeller, halılar, mücevherler sırdan gezgin bi faninin görüp de heh diyeceği her türlü ben de gördüm objesi burda > hatta Romulus'la Remus bile burda. Bence ilk Roma ziyaretinde görülesi bir yer, ora Pantheon'a yakın, Pantheon da Trevi çeşmesine.

Bu arada Pantheon'dan Trevi'ye giderken (ama gitmeden - çeşmenin aksi yönünde) Pantheon'un önündeki çeşmenin Mc Donald's tarafında kalan yoldaki dondurmacı pek meşhurmuş > ben yedim > walla Roma dondurması işte, ille de bulucam diye kastırmaya gerek yok.

Ben her iki ziyaretimde de Collesium içine giremedim, bir de Castel St. Angelo. Açıkcası Collesium'un içi beni nedense cezbetmiyor, bünyem hep kendisini Aspendos ile özdeşleştiriyor (eminim çok yanılıyorumdur ama bu haliyle mutlu) Castel St. Angelo'da bi nasipsiz; ilk ziyaretimizde vakit kalmadıydı, ikincisinde hava muhalefeti benliklerimizi bezdirdi. 4 gün boyunca sağnak - sulu sepken takıldık diyim siz anlayın.

İlk ziyaretimizde 4 günün sonunda rota Venedik idi. Alitalia domestik hatlar > walla uçuyor > Venedik'e tepeden bakmak da ayrı güzel. Bence imkan varsa uçak opsiyonu denenmeli. Biz 50 eur'ya bilet bulmuştuk ki tren'de o civarda idi, tabi uçak biletlerini kollamak şart.

Venedik'te Sofitel Santa Croce'de kaldık, şimdi booking'den otele bakarsanız aşmış olduğunu görürsünüz ama biz hem gençlik ateşi hem de şans kombini 1 gecelik oda fiyatından daha düşük bir ücrete 3 gece oda kahvaltı kaldık. Tabi bir sene öncesinden iadesiz rezervasyon yaparak. Venedik zaten çok büyük bir yer değil, gezilecek yerler belli, kaybolmak Allah'ın emri ama değişik bir tecrübe olarak Venedik yerlisi barındıran doğal yaşam alanları (Sestiere Di Castello'nun olduğu bölge) ziyaret edilip yerlilerle dondurma yenmeli bence :)

Floransa'ya gelince anılar daha taze olduğu için anlatılacak çok şey var. Birincisi müze gezmeyi sevmiyorsanız Roma'dan Floransa'ya günü birlik gidin, ama yok bünye iflah olmaz bir bağımlı ise bence 4-5 hatta 6 gün rahat gezilir.

Sırf Pitti Palace'ı tam tur gezme bir gün sürüyor, içeride 7 ayrı müze varmış biz gittiğimizde 5'i açıktı (yoksa biz mi öyle sandık?)

Ayrıca ek olarak Boboli bahçeleri - yine tabi günahı bol bir aktivite eur bazında. Floransa'da her yer Medici'ler hani insan Isparta için Süleyman Demirel ne ise Floransa için Medici'ler o demek istiyor ama içi de bir titremiyor değil yani!

Uffizi Galerileri, Signoria meydanı, Palazzo Vecchio, hep Medici'lerden. Bu arada Academia da dahil (Michelangelo'nun David'inin olduğu müze) bütün bu Floransa müzelerini bizim müze kart benzeri bir kartla gezebiliyorsunuz. Ama gün / müze adedi giriş ücreti optimizasyonunuzu iyi yapın. Mesela bize aynı fiyata mal olacaktı aşağı yukarı hatta almazsak 3-5 eur karda idik, onun için biletleri hep münferit aldık.

Tabi bütün bu müzelere girmeden biletleri internetten alıp, rezervasyon saatinize göre vakitlice gelip biletinizi bastırmanız gerekiyor. Ha ben adrenalin seviyorum derseniz, sıra beklemeyi seviyorsanız internet harici kalan biletleri de satıyorlar ama kapalı gişe sinema ayarında istediğiniz seansa bilet az önce bitti sık duyulan cümleler.

 Floransa'ya gidince görmeyeni dövdükleri Duomo'dan bahsetmemek de olmaz, tüm benliği Floransa'yı kaplıyor, çeşitli noktalardan gayet fotojenik göz kırpıyor. Zaten şehrin tam ortasında bulmak için de kastırmıyor :) Bu arada rumuz kullanıyor yoksa gerçek adı Santa Maria Del Fiore imiş - başlar irtifada sınır tanımasın.

Aslında Floransa'da hiç bir şey kapsama alanı dışında değil - minik, kompakt bi şehir - istanbul'da yaşayıp da böyle maket şehirlere gelince bünye şaşırmıyor da değil ama haksızlık yok - akıllara ilk gelen benzetmeyi de duymamazlıkdan gelerek minik ama her bir adımı ayrı bezeli deyim ben.

Burada otel mevzusuna gelirsek insanlar evlerinin odalarını kiralıyormuş pansiyon gibi Booking.com'da da varmış hatta böyle daha ekonomik oluyormuş. Biz otelde kaldık, Hotel Calzaiuoli > bu kadar sesli harfi yanyana getirip nasıl okuyorlar hiç bilmiore ... şehrin orta yerinde ana caddede - trafiğe az buçuk kapalı - bir otel. Odalar yarı ses geçirmez, biz ana caddeye bakan bir odada kaldık, kafalar rahat olduğu için ses konusuna çok takılmadık, ama hassas olanlar iki kere düşünsünler. Bize konum açısından süper uydu, fiyat bence biraz pahalı ama Floransa'da oteller genelde ucuz değil. Kahvaltısı başarılı idi - beklentileri mevsim normalleri seviyesinde tutarsak tabi.

Otel bakarken mevsimine göre koku konusuna da odaklanmak gerekebilir, sıcak iklimlerde Arno Kurbağalı dere rahiyası yayabiliyormuş.

Floransa'da çok müze, bahçe, kilise var gezecek, ama sokakları da atlamamak lazım pek tatlişler zaten sokakların da her yeri bir heykel bir süslü bezeli binalar.

Heykel demişken heykellerin super starı Michelangelo'nun David'i de burada. Signoria Meydanında bir replikası var, aslı Accademia Müzesi içinde. Sırf orijinal David'i görmek için bu müzeye gidilir. İtalyanlar da öyle düşünmüş olmalı ki müzenin gerisi - sıradan bi fani için - ne çektin be İsa - sergisi ama dediğim gibi Michelangelo aşmış - eee tabi içeri girmişken bir arkadaşa bakıp çıkacaktık da olmaz, geziverin tamamını.

Ünlüler geçitinden devam edecek olursak Botecelli'nin Primavera'sı, Venüs'ün doğuşu tablosu filan Floransa'nın markaları (Uffizi Galerilerinde).

Uffizi demişken, bence üst katında terasta oturup Palazzo Vecchio'ya karşı bi kahvenizi yudumlayın.

Bir de tabi Ponte Vecchio var, Floransa kuyumcular çarşısı > gelinlik tazeler bence müstakbel kayın validenize düğün set için burdan buyuralım diyebilirsiniz :) şanınız yürüsün! Köprünün instagramlık resimleri için sizi  5 adım ötedeki köprüye alalım. dükkanlardan pek manzara olayı yok, ortasında seyirlik bir açıklık var tabi.

Floransa'da dondurma pek başarılı ama acuk pahalı sanki. Biz ilk saflık anı büyük boy dondurma seçtik yaklaşık yarım kilo dondurmayı içine alabilecek kapasitede bir külaha dolduruverdiler gönlümüzce, bu günah 16 eur etti, ama biz de ön ödemeli arınma deyip sonuna kadar yedik hani :) İkinci gün insani boyutlarda alalım bari deyip küçük seçtik (ki o da normal 3 top dondurma boyutlarında idi) 13 eur'ya tekabül etti. Onu da yedik afiyetlen... :) Dondurma pahalı ama resmen meyveyi dondurup bi kıvama getirmişler pek lezzetli, herhangi bir adres vermeye gerek yok biz rastgele seçtik hepsi pahalı hepsi başarılı.

Bir de zaten Floransa genel olarak pahalı bir şehir, bu duaya amin denilmişse artık 3'e 5'e bakılmayacak.

Biz italya uçak biletlerini ucuza aldıydık, ee tabi bir yahni durumu da vardı. Dönüş uçağı pazar sabahı 7:40'da olunca son gece hava alanı otelde kalalım dedik, onun da günahı 170 eur imiş. Kendisi Hilton, check in yapmak için bu konuya önden hazırlanmak gerekiyormuş, yarım saatten aşağı sürmüyor, önünüzde bir kaç kişi varsa yandınız, hadi check in'i hallettiniz odanıza çıktınız kapıya açıl susam açıl buyurdunuz - buyurduğunuzla kaldınız, bir daha buyurdunuz... yani demem o ki bu kolay geçilen bir aşama değil - kapısı açılmayan otel odası yapmışlar > ne deyim güvenlik tavan mı bilemedim.

Bir de burada eski tarz otelcilik enstantanesi mini bardan bir öğeyi oynattığınız anda resepsiyona bilgi gidiyor, adisyona ekleniyor, ve de genel Hilton uygulaması; bütün bu önlemlere rağmen aman da mini barı boşaltıp kaçarsınız filan diye tüm mini bar giderini check in sırasında kredi kartınızdan bloke edip bir kaç gün sonra iade ediyorlar.

Şöyle bir baktım da kendimi hiç de kaptırmamışım, girişte Milano dedimdi ama o konuya hiç girmeyim zaten benliğime limoncello harici bir katkısı olamadı 2 günde; iş için gittimdi yoksa Milano'da sorun yok :)

Roma bu sefer hem insan hem havadan sağanak şeklinde çökünce bir süre küçük şehirler sanki daha cazip moduna geçtim ama İtalia e bella!







Previous
Previous

Nata'lardan Daha Tatlı Lizbon Gezi Rehberi

Next
Next

Museo Vaticano - Vatikan Gezi Rehberi